Metin TEKIN ziyaretci
Üyelik: 01 Ekim 2003
Durum Online: Online Mesaj: -2224
|
Gönderildi: 29 Agustos 2006 - 15:57 | IP Kayıtlı
|
|
|
"Ilkokul" Dogru "Ilkögretim" Yanlis
Okullarda egitim-ögretimin baslayacagi günler yaklasti. Ön hazirliklar yapiliyor. Bu hazirliklarin basinda Milli Egitim ve Okul Müdürlüklerinde yapilan toplantilar var Toplantilarda alinan kararlar dogrultusunda egitim-ögretime yön verilecek, mesafeler kaydedilecek. Toplantilarin gündem maddeleri belli ve belki kirk senedir birbirinin tekrari olan maddeler. Yenisi yok, yenilik de yok.
Müdür Bey’in takintili oldugu madde üzerinde konusma hevesi sönerse bir digerine geçilir, böylece saatler geçer. Bir an önce bitsin diye beklenen toplanti sona erdiginde geriye pek bir sey kalmamis; sonrasinda da geriye pek bir sey birakmayan(daha dogrusu sikintilar birakan) egitim-ögretim yili baslamis olur.
Okul dönemi ile ilgili çalismalara simdilik bu kadariyla degindikten sonra, isin temelinden baslamak istiyorum.
Egitim-Ögretim çalismalarina katkida bulunmak adina ele alinmasi gereken ilk toplanti ne zaman yapilmalidir ve gündem maddeleri neler olmalidir?
“Egitim-ögretim ailede baslar” ifadesi klasiklerimiz arasinda yer almistir. Ilk egitim, ilk ögretim ailede verilir. Çocugun ta bastan hayirli bir insan olmaya aday kilinmasi, bir hücre olarak belirmeden önce çekilecek “besmeleler” ile olur. Ilk hücrenin ana rahminde helal lokmayla beslenip çogalma çabalarina girismesi de konunun çok önemli bir boyutudur. Ancak bu boyutuna daha fazla deginmeden, sorumun cevabina yani çocukla ilgili yapilmasi gereken ilk toplantiya geçmek istiyorum.
Toplanti Yeri: Eslerin simsicak yuvasi; evlerinde yapilacaktir.
Toplanti Tarihi: Dogumdan hemen sonra en uygun anda yapilacaktir.
Katilimcilar: Anne(kucaginda nur topu yavrusu), baba(aile büyüklerinin, güvenilenlerin görüs, tecrübe ve bilgilerine de basvurmus olarak)
Gündem Maddeleri ve Kisaca Yorumlari:
1. Helal lokma: Bugünden sonra bu eve helal olmayan bir tek lokma girmeyecek ve ne bizim ne de çocugumuzun bogazindan böyle bir lokma inmeyecektir. Çocugumuz, maddi ve manevi gelisimini sürdürürken haram lokmanin bozguncu taarruzuna ugratilmayacaktir. Biyolojik yapisi, o yapinin içine yerlesmis veya onu kusatmis gönül, ruh, zihin, akil gibi melekeleri bu en büyük düsmanin darbelerini almamis olacak, dolayisiyla etkinliklerindeki sapmalara firsat verilmeyecektir.
2. Beslenme Sekli: Yemekler abdestsiz olarak pisirilmeyecek, abdestsiz olarak çocuk emzirilmeyecek, agzina besmele okunmadan bir damla süt, bir damla su damlatilmayacak, bir lokma bir sey verilmeyecektir. Çocukta unutma, yanilma, yanlislardan hoslanma gibi hastaliklarin belirmemesi, hafizanin alabildigine derinlik kazanmasi, ögrenme heves ve gayretinin coskuya kavusmasi, zihin faaliyetlerinin en üst düzeyde yürümesi seklindeki faydalara nasil kapilar kapatilabilir? Kapilarin kapatilacagi ama kesinlikle kapatilacagi seyler vardir ve bunlar sigara, alkollü içecekler ve her türlü kötü
aliskanliklardir.
3. Güler Yüz: Artik yüzümüzden tebessüm eksik olmayacaktir. Verilen su nimet bile ömür boyu tebessüm etmemiz için yeterlidir ve sadece bu nimetin sükrünü yetiremeyiz. Ve çocugumuza sadaka degerindeki tebessümü ögretmeliyiz. Bu dostluk kaynagini çocugumuzun yüzünde yesertmeliyiz.
4. Muhabbet: Çocuk simdilik aslina vakif olmasa da izi kalacagi için su ilk günden itibaren küfürlü, argo sözler ve bütün bozuk ifadeler terk edilecektir. Aramizda her daim sevgi kaynakli, tatli ve seviyeli muhabbetler olacaktir. Kavgamiz; kendi aramizda degil, çocugumuzun gelecegi için, olaganüstü çabalar seklinde sürecektir. Çocugumuza huzurun ve mutlulugun kokusu bizzat kendi hayatimizdaki varligiyla tattirilacaktir(Yaratmasaydi nasil var olacaktik, yazmasaydi nasil birbirimizin-es- olacaktik, vermeseydi nasil evlat sahibi olacaktik. Iste huzur ve mutlulugu deryalar gibi akitan kaynak.)
5. Hareketler: Çocugumuzun sag kulagina dogru ezani, sol kulagina dogru kameti seslendirdik elhamdülillah. Artik ilk görecegi ve büyüme dönemi boyunca sahit olacagi hareketlerin basinda namaz yer alacaktir. Anne seccadesinin basinda miracini gerçeklestirirken çocuk da annesiyle birlikte ilahi makamlardaki yükselisin lezzetini hissedecek, sonrasinda dünyadaki görünür basit yükselislere deger vermeyecektir. Dünyayi gerçek makamlara yükselisin bir basamagi olarak görecek ve asla aldanislarin yuvasi hâline getirmeyecektir.
Her türlü kaba ve yanlis harekete yuvamizin kapisi kapatilmistir.
6. Yalan: Degil dile gelmesi, düsüncelerimizde bile yansima yapmamasi gerekir. O dahi çocugun algilarina takilir. Yalanin olmadigi yerde sadece dogrular ve güzellikler filizlenecek, bereketle gelisimleri sürecektir. Yalanin olmadigi yerde bolluk, bereket olacaktir. En önemlisi de kötülükler kaynak bulamayacaktir.
7. Egitim-Ögretim: Çocugumuz bizim hayatimizda gördügü, hissettigi güzellikleri bir bir hayatina geçirecek; fitratindan kopmadan yoluna devam edecektir. Bizler anne baba olarak her birimiz birer terbiye edici, ögreticiyiz. Bizden ögrenecegi ilk seyler hayatinin yönünü, akisini belirleyecektir. O halde hayatimizi güzelliklerle bezemek ve beslemek adina zerre miktarinca taviz vermemeliyiz. Hatalarimizi derhal gidermeli, yanlislarimizi düzeltmeliyiz. Çocugumuza da yanlislardan dönmenin fazilet oldugunu hissettirmeli, dogruya ulasma çabalarinin zevkini tattirmaliyiz. Çocugumuz çesitli gereksiz seylerin, kimselerin isimlerini ezberlemeden önce “Allah” demenin, besmele okumanin, peygamberimizin adini anmanin ve sonrasinda salâvat getirmenin, dualarin, surelerin tadini almali, hafizasi oraninda ezberler, imkân ve firsat olursa hafizlik yapmali. Böylece hafizasini ebedi âlemin sirlarina aralamali, basit mesgalelerle zevklenmekten kurtularak büyük islerin ve hizmetlerin adami olmaya aday olmalidir.
8. Çevre Iliskileri: Komsularimizdan baslamak üzere bir arada oldugumuz herkesle iyi iliskiler içinde olmaliyiz. Bizimle iliski içinde olan insanlar en azindan kötülüklerimizden sikâyetçi olmamalari gerekir. Aksine, imkânlar ölçüsünde herkesin yardimina kosmaliyiz. Dostlarimizin aci ve sevinçli günlerinde yanlarinda olmali ve özellikle sikintilarini sonuna kadar paylasmaliyiz. Çocugumuza da gücü oraninda bu çabalarin içinde yer vermeliyiz. Çocugumuz kesinlikle cömert olmalidir. Ölçüsü orta yol olacak sekilde; vermekten, paylasmaktan asla kaçinmamalidir. Imkânlarimiz nispetinde ayni oyuncaktan en az iki tane almali, birini arkadasina hediye etmesini saglamaliyiz.
9. Hizmet Anlayisi: Islerimizi aksatmadan yerine getirmeliyiz. Bizim sayemizde bir kisim islerin mesafe aldigini çocugumuz görmelidir. Görmelidir ve is heveslisi, hatta is delisi olmalidir. Gücü yetmeye basladigi anda önce yuvamizin, sonra da çevremizin islerine katkida bulunma aliskanligini edinmelidir. Tembellik hastaligina yakalanmamsi için olagan üstü dikkat ve gayret göstermeliyiz. Bunun çaresi de helal kazancin tadini aldirmaktan geçer. Helal lokmayla beslemekten…
10. Din Egitimi ve Tahsil Durumu: Bizim hayatimizda gördüklerinin disinda dinimizi gerekli ayrintilarina kadar ögrenmesi için bu konuda bilgisinden emin olduklarimizdan çocugumuzu faydalandirmaliyiz. Gerekirse özel hocalar tutarak, isin masrafindan asla kaçinmamaliyiz. Çocugumuz konusunda masraftan çekinmeyecegimiz ve imkânlarimizi sonuna kadar zorlayacagimiz ilk ve en önemli konu budur. Dini egitiminin yani sira yine imkânlarimizi sonuna kadar zorlayarak, kabiliyetleri dogrultusunda çocugumuza iyi bir tahsil yaptirmaliyiz. Alani ile ilgili çagin en üst düzey bilgilerini kavramis olarak toplumun hizmetine girmesine katkida bulunmaliyiz.
11. Dilek, Temenni ve Dualar: Anne ve babanin çocugu için yaptiklari dualar reddolunmadigina göre özellikle bes vakit namazimizin devaminda ve her firsatta dualarimizi eksik etmemeliyiz: Allah’im, hamdolsun bize saglikli bir evlat nasip ettin; her bakimdan saglikli kalmasini, ömrünü en güzel bir sekilde sürdürmesini nasip eyle. Yuvamiza, ülkemize, insanlik âlemine hayirli eyle, hayirli ve basarili hizmetlerini nasip eyle. Dünyada bulustugumuz gibi cennetinde de bulusmamizi nasip eyle...
Düzenleyen selamikaranfil Tarih: 30 Aralik 1899 - 00:00
|