:
Yazilar
Konu Konu: KURBAN BAYRAMI..... Cevap YazYeni Konu
Yazar
Mesaj << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
selamikaranfil
moderatör
moderatör


Üyelik: 01 Ocak 2005
Durum Online: Offline
Mesaj: 242
Gönderildi: 21 Aralik 2006 - 23:20 | IP Kayıtlı Alıntı selamikaranfil


KURBAN BAYRAMI

Muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvani ibâdet maksadiyla usûlüne uygun olarak kesme.

Sözlükte yaklasmak anlamina gelen kurban, Allah'a yaklasmayi Allah yolunda mallarin feda edilebilecegini, Allah'a teslimiyeti ve sükrü ifade eder. hicretin ikinci yilinda mesru kilinmistir.

Kurban kesmenin mesrûiyeti Kitap, Sünnet ve icmâ-i ümmet ile sabittir. Allah Teâlâ'nin Kur'ân-i Kerîm'de; "Rabbin için namaz kil ve kurban kes" (Kevser, 108/2), Hz. Peygamber s.a.s)'in de "Imkâni olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhimiza yaklasmasin" (Ibn Mâce, Edâhi, 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 321) seklindeki ifadeleri konunun önemini ortaya koymaktadir. Bu ve benzeri nasslardan hareket eden Hanefi fukahâsi kurban kesmenin vâcip oldugu görüsündedirler (Serahsî, el-Mebsût, Kahire 1324-31, XII, 8; Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi', Kahire, 1327-28/1910, V, 61, 62; el-Fetâva'l Hindiyye, Bulak 1310, V, 291).

Kurban Allah'a yaklasmak maksadiyla ve yalniz O'nun rizasini kazanmak için kesilir. Allah'tan baskasi adina hayvan kesmek haramdir ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber (s.a.s) "Allah'tan baskasi nâmina hayvan kesene Allah lânet etsin " (Müslim, Edâhî, 43-45; Nesâî, Dahâyâ, 34; Ahmed b. Hanbel, a.g.e., I, 108, 118, 152, 217, 309, 317) seklindeki ifâdeleriyle uyarmistir.

Vücûbiyetinin Sartlari:

Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayip mukîm olmasi, nisab miktari mala sahip olmasi (Serahsî, a.g.e., XII, 8; Kâsânî, a.g.e., V, 63; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 292) gerekir. Akilli ve bülûga ermis olma sarti konusunda ihtilâf vardir. Imam Azam ve Imam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akilli ve bülûga ermis olmak sarti yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malindan velîsi kurban keser. Imam Muhammed'e göre ise akil ve bülûga ermek sarttir. Fetva bu görüse göredir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293).

Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-i nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûga ermis olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir (Kâsâni, a.g.e., V, 63; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293).

Seferî olanlar kurban kesmekten muaftir. Bundan dolayi seferîligi gerektirecek yoldan gelen hacilara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düsmez. Eyyâm-i nahr'da yolculuga çikan kisi, vakit çikmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-i nahr'in ilk günlerinde mukîm oldugu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çikan kisiden vücûbiyet düser (Kâsânî, a.g.e., V, 63-64; el-Fetâva'l Hindiyye, V, 293).

Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitirla* mükellef olmaktir. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir (Kâsânî, V, 64).

Nisabi eksilten borç, eyyâm-i nahrda kurbanligin kaybolmasi kurbanin vücûbiyetini düsürmez. Kisi vaktin baslangicinda fakir, sonunda zenginlesirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mükellef olan aldigi kurbanligi kaybeder ve mal varligi nisabin altina düserse eyyâm-i nahr'da fakir oldugundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin oldugu halde yerine yenisini alip keser ve digerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez (Kâsâni, V, 62-64).

Kurbanlik hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan Sartlar:

Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sigir, manda ve devedir. Vahsi hayvanlardan kurban etmek caiz degildir. Çiftlesen hayvanlardan dogan yavrunun annesi ehlî ise erkegi vahsî'de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir. Koyun ve keçinin bir yilligi kurban edilir. Ancak alti ayini doldurmus olan kuzu annesinden ayirdedilemeyecek kadar gösterisli ve semiz ise kurban edilebilir. Oglak için bu durum geçerli degildir. Sigir ve mandanin iki, devenin ise bes yasinda olani kurban edilir (Serahsî, a.g.e., XII, 9-10; Kâsânî, a.g.e., V, 69-71; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 297). Koyun ve keçi bir kisi adina kurban edilebilir. Sigir ve deveye ise birden yediye kadar kisiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmali ve kurban niyetiyle ortakliga girmis bulunmalidirlar. Et yeme maksadiyla ortaklik kurulursa veya birisi et yeme maksadiyla ortaklikta bulunursa hiç birisinin kurbani yerine gelmis olmaz. Sigir veya deveyi kurban etmek üzere ortaklik kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri sart degildir. Ortaklardan bazisi vacip olan kurban, bazilari nafile, bazilari keffâret kurbani, ceza kurbani, Hacc-i temettü veya Hacc-i kiran kurbani, akîka kurbani gibi degisik niyetlerle oraklikta bulunabilirler. Kurban kesildikten sonra et, tarti ile esit sekilde paylasilmalidir (Kâsânî, a.g.e., V, 71-72; Damad, Mecmau'l-Enhur, Istanbul 1328, II, 521).

Yaradilistan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmis hayvan, çok zayiflamamis olan uyuz hayvan, yaradilistan kulaklari küçük olan hayvan, dislerinin azisi düsmüs veya disleri olmadigi halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.

Bir veya iki gözü kör, kemiginde ilik kalmayacak kadar zayiflamis, kesilecegi yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyrugunun yaridan fazlasi kesilmis veya kopmus, boynuzunun çogu kirilmis, memesi kesilmis, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumus veya memelerinden birisi sütten kesilmis olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmis sigir-deve, dört ayagindan biri kesilmis olan hayvan, burnu kesilmis, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamis ise kurban olmazlar. Bu konuda ulemadan bazilari söyle bir genel kaide koymuslardir: "Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir." Kusur bu durumda degilse kurbana mani degildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edecegi hayvani bu kusurlardan biri bulundugu halde satin alirsa veya satin aldiktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir (Serahsî, a.g.e., XII, 15-18; Kâsânî, a.g.e., V, 75-77; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 297-299; Damad, a.g.e., II, 519-520).

Kurbanin Vakti:

Kurban, eyyâm-i nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayinin onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir. Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir dogmadan önce kurban kesmek câiz degildir. Ikinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü günes batincaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur. Bayram namazi kilinan yerlerde, imam bayram namazinda iken veya tesehhüd miktari oturmadan önce kurban kesilmesi caiz degildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazi kilinmayan yerlerde ikinci fecrin dogumundan sonra kurban kesilebilir (Serahsî, a.g.e., XII, 9; Kâsânî, a.g.e., V, 73-75; el-Fetâva'l Hindiyye, V, 295-296; Damad, a.g.e., II, 518).

Kurban Nasil Kesilir?

Kurban kesmek için biçak önceden bilenip hazirlanir ve hayvanin göremeyecegi bir yere konulur. Sonra hayvan ayaklari ve yüzü kibleye gelecek sekilde sol tarafina yatirilir. Hayvanin sag arka ayagi serbest kalmak sartiyla diger ayaklari baglanir. Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir. Arkasindan "Bismillâhi Allâhü ekber" denilerek, hayvanin boynuna biçak vurulur. Nefes ve yemek borulari ile sahdamari denilen iki ana damari kesilir. Hayvan sogumaya birakilir, kaninin akmasi beklenir ve sonra derisi yüzülür. Hayvani elinden gelirse, kurban sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana kestirir (Mehmed Mevkufâtî, Mevkûfât, (sadelestiren: Ahmed Davudoglu), Istanbul 1980, II, 331-332).

Kurbanliktan Faydalanmak:

Kurbanliktan tüylerinin kirpilmasi ve sütünün sagilmasi suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eger kirpilmis ise tüyü ve sütlü ise sütü sagilip tasadduk edilir. Hatta karismasin diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir. Eger kullanilmis ise parasi tasadduk edilir (Serahsi, a.g.e., XII, 14, 15; Kâsânî, a.g.e., V, 78; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301). Kurban kesildikten sonra derisi satilmis ise parasi tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. sekilde istifâde edebilecegi gibi eve demirbas esya almak üzere satmakta da bir sakinca yoktur (Serahsi, a.g.e., XII, 14).

Kurbanin eti konusunda en faziletli tutum üçte birini tasadduk, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alikoymaktir (Kâsânî, a.g.e., V, 81; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 300).

Kurbanlik yapmak üzere satin alinan bir hayvan satilip yerine baska bir hayvan almak câizdir. Eger paradan arta kalan olursa tasadduk edilir (Serahsî, a.g.e., XII, 13).

Kurbanliga binmek, onunla yük tasimak veya herhangi bir is için ondan istifade etmek mekruhtur. Eger hayvan kullanilir ve degeri noksanlasirsa eksilen kiymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmis ise kiradan elde edilen para da tasadduk edilir. (Kâsânî, a.g.e, V, 79).

Kurbanin eti, yagi, basi, tüyü, sütü vb.lerinin satisi câiz degildir. Eger satilmis ise tasadduk etmek gerekir (Kâsanî, a.g.e, V, 81; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301).

Kurbanlik olan hayvan bogazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber kesilir. Bu hüküm kendisine kurban vacip olmadigi halde kurbanligi satin alip kendine vacip kilan fakir hakkindadir. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk etmistir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eger bu yavru bogazlanmayip satilirsa parasini tasadduk etmek gerekir. Sayet yavru eyyâm-i nahr geçinceye kadar bogazlanmaz ve elde tutulursa tasadduk edilir (Serahsî, a.g.e, XII, 14). Zengin, yavruyu eyyâm-i nahr'dan önce veya sonra kesebilecegi gibi eyyâm-i nahr'da diri olarak tasadduk da edebilir. Eger eyyâm-i nahr'da satilmis olursa kiymeti tasadduk edilir. Yavru kesilmez ve satilmaz ise diri olarak tasadduk edilir (Kâsânî, V, 78-79; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301).

Kurbanda Vekâlet:

Bir müslüman kurbanini kendisi kesebilecegi gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir. Kurbani kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebilecegi gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranislar da izin sayilir. Meselâ bir müslüman kurbanlik satin alsa kurban bayrami günü hayvani yatirip ayaklarini baglasa onun emri olmadan bir baskasi gelip hayvani bogazlasa bu kurban için yeterlidir. Baska bir hayvan kesmek gerekmez. Iki müslüman yanilarak birbirlerinin kurbanlarini kendi adlarina kesmis olsalar vacibi yerine getirmis olurlar ve kestiklerini degismek suretiyle kendi hayvanlarini alirlar (Kâsânî, a.g.e, V, 67-68). Eger böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâllesirler. Aralarinda anlasmazlik çikarsa birbirlerine kurbanliklarin degerini öderler. Eger eyyâm-i nahr geçmis ise bu paralan tasadduk ederler (el-Fetâva'l Hindiyye, V, 302).

Kurbanda müstehap olan seyler:

Eyyâm-i nahr'dan önce kurbanligi baglamak. Hayvana kurbanlik nisani takmak, isaretlendirmek. Kesilecek yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek. Yemek borusu, nefes borusu ve iki sahdamarini kesmek ve keserken acele davranmak. Bogazlamayi enseden degil bogazdan yapmak. Kendi kurbanini kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana kestirmek. Ehl-i kitab'tan birine kestirmek mekruhtur. Hayvani kibleye karsi kesmek. Hayvan kesilirken orada hazir bulunmak. Dua etmek ve besmeleden önce veya sonra:

"Allahümme minke ve leke salatî nusukî ve mahyâye ve mematî lillahi Rabbil-Alemine lâ serike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine'l-müslimîn."

"Ey Rabbim bu senden ve yine sanadir. Namazim, kullugum, kurbanim, ölümüm ve dirimim esi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanim" demek. Dua ile besmeleyi birbirinden ayirmak. Besmeleden önce veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur. Kurban olacak hayvanin imkan ölçüsünde en semizi, en büyügü olmasi. Eyyâm-i nahr'in ilk günü gündüzleyin kesmek. Kurban biçaginin çok keskin olmasi. Hayvani kesildikten sonra sogumaya ve canin iyice çekilmeye birakilmasi, sogumadan ve can çekilmeden önce yüzmek mekruhtur. Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Çünkü bu Allah'in bir ziyafetidir. Etinden baskalarina vermek (Kâsânî, a.g.e, V, 78-81).

Kurban Bayraminda kesilmek üzere satin alinmis olan hayvan kesilmez ve bayram günleri geçerse, hayvanin tasadduk edilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir ayni hükme tabidir. Zengin olan kisi ise kurbanlik alsin veya almasin kurban kesmedigi takdirde kurbanin kiymetini tasadduk etmesi gerekir. Ertesi yila birakamaz (Mevkufâtî, a.g.e., II, 329).

Ölüye kurban kesecegini söyleyen bir kimse, kurbanini bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur.

Saffet KÖSE

Sayfa Başı Göster selamikaranfil's Profil Bu kullanıcının diğer mesajlarını araştır selamikaranfil
 

  Cevap YazYeni Konu
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

Foruma Git
Bu işlemi yapamazsınız: Yeni konu gönderme
Bu işlemi yapamazsınız: Konulara cevap yazma
Bu işlemi yapamazsınız: Mesajlarınızı silme
Bu işlemi yapamazsınız: Mesajlarınızı düzenleme
Bu işlemi yapamazsınız: Anket oluşturma
Bu işlemi yapamazsınız: Oy kullanma

Powered by Web Wiz Forums version 7.9
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide

Sayfa yükleme süresi: 0.1084 saniye.