:
Yazilar
Konu Konu: BEN KÖYLÜYÜM SOKAKLAR SEHIRLI. Cevap YazYeni Konu
Yazar
Mesaj << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Metin TEKIN
ziyaretci
ziyaretci


Üyelik: 01 Ekim 2003
Durum Online: Online
Mesaj: -2224
Gönderildi: 26 Temmuz 2006 - 17:44 | IP Kayıtlı Alıntı Metin TEKIN

BEN KÖYLÜYÜM SOKAKLAR SEHIRLI...

Altmisini askin bir kadin... Bir taraftan köpeginin tasmasina bagli ipi çekistiriyor bir taraftan da “yürü cancagizim, yürü bir tanem” diye sevgisini dillendirerek yol aliyor. Vücudunun çok az bir kismini kaplayan daracik giysileri içinde çok egreti bir durusu var. Yüzü boya içinde. Ak olmasi gereken saçlarinda aktan baska bütün renkler var. Dudaklarindaki boyadan pembelesmis sakizi balon yapa yapa yürüyor. Umursamaz tavirlar. Yürürken, aksak atin sirtindaki heybe gibi siçrayip duruyor gögüsleri. Midemi bulandiran bu manzaranin gözümün önünden çekilmesi için basimi çeviriyorum. Birden Hatice Ninem dikiliyor gözlerimin önüne. Omuzlarindan ayaklari üzerine kadar salinmis entarisi, basini ve omuzlarini kapatan ince oyali yemenisi yetmezmis gibi, beline kadar sarkan beyaz bürügünü de almis basina; burnu ve gözleri hariç her yerini saklamis. Elimden tutmus tatli bir masal esliginde sokaga iniyoruz. Bag yoluyla bulusmamiz için köyün ortasindan geçmemiz gerekiyor. Evden çikmadan önce anlatmaya basladigi tatli masalina sokaga çikinca ara veriyor. “Ola ki erkekler sesimi isitir. Bag yoluna varinca devam ederim… Yüregimin meyvesi…” diyerek oksuyor saçlarimi…

Hatice Ninemin yaninda sessiz sakin yürüyüsüm bana pahaliya mal olacakti. Sokaga hizli bir sekilde dalan cip üzerime çikacakti neredeyse. Bir anda dalginligimdan kurtuldum ve cipin önünden kaçtim. Oldukça pahali cinsten bir cip; içinde de oldukça havali iki bayan. Iri, siyah gözlüklerinden baska bir sey yoktu sanki vücutlarinda. Belki oturduklari yerleri kapaliydi ama ben disardan göremedim. Sokakta kimse yokmus gibi yol aliyor cip. Cipin pencerelerinden sokaga firlatilanlar epey canimi sikti. Yere atilan erik çekirdeklerini toplayip çöp kutusuna atmak geldi içimden ama “köylü” diye halime gülüneceginden çekindim. Gerçi anacigimin “topla, sokaklar temiz kalsin!” diye uyaran sesi kulaklarimda çinladi ama o gün dinlemedim anacigimi. Azigimi omuzlayip, hayvanlarimizin pesinde dag yolunu tuttururken seslenirdi anacigim; “Sakin kimseye zarar verme. Hayvanlari yoldan uzak tut. Gelen geçene engel olmasinlar. Yedigin seylerin artiklarini yoldan uzak yerlerdeki çalilarin dibine dök. Sakin göz önünde birakma. Bir sey yiyecegin zaman öyle orta yerde yeme, yaninda birileri varsa mutlaka paylas. Böyle yaparsan baskasinin gözü, senin de gönlün rahatlamis olur. Yedigin bereketlenmis, faydasi da oldukça artmis olur…”

Anacigimin sesine dalmis, sokaga saçilmis yiyecek paketlerinden sigara kalintilarina kadar ne varsa içim burkula burkula göz gezdirirken ayagimi köpek pisligine basmaktan son anda kurtardim. Sehrin en modern semti olarak bilinen bu yerde, bu sokakta pisligin ne isi vardi, hem de adim basi… Sabahin erken saatlerinde onca hayvan sigira çikardi da, sonrasinda köyümüzün sokaklari süpürülür, tek bir pislik birakilmazdi. Kokmasin diye özellikle yazin zaman zaman yikanirdi da... Aksakaliyla Halit Dede’yi hatirladim o an. Evinin önünü süpürmekte gecikenlere nasil bagirdigini, bastonunu sokagin taslarina vururken, simdi yani basimda haykiriyor gibi geldi; “Gelen giden olacak; el âleme rezil edeceksiniz bizi, her yer piril piril olana kadar süpürün, olmadi yikayin…”

Kaldirimlardaki pisliklere basmamak için yerleri gözetlerken ara sokaktan çikmakta olan bir gurup gencin sokagin her yanindan yanki yapan gürültülerine dikkat kesildim. Tam köse basinda karsilastik. Ne de olsa yasim yaslarini neredeyse üçe katlar diye kendime geçis üstünlügü tanidim. Yoluma devam etmek istedim. Ama umursamadilar bile… Yürüseydim belki omuz vurup geçeceklerdi. Çaresiz duraladim. Bana taraf olan bile milim kipirdamadi rotasindan. Gögsüme sürtünerek geçti önümden. Konusmalarindan kulaklarimda kalanlari köyümüzde söylemekten utanirdim ben. Sehirli sokaklarda söylendigi için yazmaktan utanmayacagim: “Lan, oglum, çüs, oha,…” Bu sözleri birine söylerken babam isitseydi, onun tepkisinden kulaklarim, utancimdan yüzüm kipkirmizi kesilirdi. Hele bir yaslinin önünden, uzagindan bile olsa geçtigimi görseydi; o yaslinin yüzüne öyle evlat yetistirmis bir baba olarak bakmaktan, o yasliyla bir daha karsilasmaktan çekinirdi. Çekinirdi ve geregini yapardi. Yaptigi için gençlere ben yol verdim. “Acaba yanlis mi yaptim babacigim. Dogruyu ögretecek rehberlerin çogu o sokaklarin geçtigi mahallelerde oturuyorlar, ne etiketleri var onlarin biliyor musun, beni adam yerine koymazlar bile ve önümden geçenler de onlarin çocuklari…”

O gençlere takilmaktan vazgeçiyorum. Sehrin sokaklarindayim ve yoluma devam ediyorum. Daracik kaldirimin tam ortasinda basörtülü bir genç kiz. Üst tarafini biraz Fatma Halama benzetiyorum ama alt tarafindaki daracik pantolon nedense canimi sikiyor. Olsun, yine de kenara çekilip yol vereceginden son derece umutluyum. O umutla yaklasiyorum. Ansizin arkamda ayak patirtilari… Bir genç kosarak geliyor. Omuz vurur gibi sürtünerek yanimdan geçtikten sonra basörtülü kiza saldirir gibi yaklasiyor. Bir anda sehrin sokaklarinda oldugumu unutuyorum. Utancimdan gözlerimi kapatiyorum. Ve öylece, onca tehlikesine ragmen vizir vizir isleyen yoldan karsi kaldirima geçmeye çalisiyorum. Sarmas dolas ve sapir supur vaziyette arkamda biraktigim gençlerin umutlarima indirdigi darbe göz pinarlarimdan sizintilara sebep oluyor ama asil yüregimin çarpintisini durdurmakta zorlaniyorum.

-Hayir Fatma Hala seni dinlemek istemiyorum su an! Ben sehrin sokaklarindayim. Sense köyümüzün mezarliginda…
-Cesedim orda, ruhum ise en az senin kadar haberdar sehrin sokaklarindan. Biliyor musun, biz enistenle tam iki sene nisanli kaldik. O iki sene boyunca enisten bizim mahallenin sokagindan bile geçmedi. Ne kadar ayipti bu. Ellerimi ilk kez gerdek odasinda tuttu. Ama ölünceye kadar unutmadim o tutusun sicakligini, lezzetini... Içimizde öyle bir sicaklik, öyle bir yakinlik olustu ki; hiç sogumadik birbirimizden, hiç uzak kalmadik… Ölüm ayirmasaydi hiç ayrilmazdik. Ölümün ayirmasi da, dirilis gününe kadar... Sonra cennette beraberligimiz sürecek; kavlimiz öyle, umudumuz da…
Sehrin sokaklarinda yürümeye devam ediyorum. Sehir Istanbul. Nice medeniyetlere merkez olmus, baskent olmus…

Yayimlayan: cemaat.com (http://www.cemaat.com)
Ben Köylüyüm Sokaklar Sehirli
Yazan : Metin TEKIN
Tarih : 02/07/2006 - 13:11


Düzenleyen selamikaranfil Tarih: 30 Aralik 1899 - 00:00
Sayfa Başı Göster Metin TEKIN's Profil Bu kullanıcının diğer mesajlarını araştır Metin TEKIN
 
MAVI
ziyaretci
ziyaretci


Üyelik: 01 Ekim 2003
Durum Online: Online
Mesaj: -2224
Gönderildi: 03 Agustos 2006 - 22:31 | IP Kayıtlı Alıntı MAVI

YAZI GÜZEL AMA; KALITELI YAZMAYA DEGIL DE RAHAT YAZMAYA ÇALISIRSANIZ DAHA DOGAL OLACAKTIR! ÇÜNKÜ; DÖKECEGINIZ DUYGULAR DAHA SERBES KALIR, VE DAHA ANLAMLI VE GÜZEL OLUR! ISTANBUL; SIZ AMASYAYA GELIN BIR AN ÖNCE, ÇÜNKÜ, BURALARDA AYNI OLDU!
Sayfa Başı Göster MAVI's Profil Bu kullanıcının diğer mesajlarını araştır MAVI
 

  Cevap YazYeni Konu
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa

Foruma Git
Bu işlemi yapamazsınız: Yeni konu gönderme
Bu işlemi yapamazsınız: Konulara cevap yazma
Bu işlemi yapamazsınız: Mesajlarınızı silme
Bu işlemi yapamazsınız: Mesajlarınızı düzenleme
Bu işlemi yapamazsınız: Anket oluşturma
Bu işlemi yapamazsınız: Oy kullanma

Powered by Web Wiz Forums version 7.9
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide

Sayfa yükleme süresi: 0.0938 saniye.